14 Şubat 2015 Cumartesi

Whiplash

Koltuklarınıza iyice gömülün, heyecan dolu yüksek tempoda ve 5 dalda Oscar adayı bir film var karşınızda. Her filmde olduğu gibi Whiplash filmini izlemeden önce de bir ön araştırma yaptım. Yönetmen koltuğunda 30 yaşındaki pek tecrübesi olmayan Damien Chazelle ‘in oturması ve filmin konusunun çok geniş çaplı olmaması, Whiplash ‘ı ilk bakışta kötü değerlendirmeme sebep oldu. Filmi izledikten sonra ise düşündüklerim için gerçekten utandım diyebilirim. Son yıllarda izlediğim en yüksek tempodaki film Whiplash, filmin nasıl geçtiğini anlamanıza imkân yok.

Gelecekte efsane bir baterici olmak isteyen 19 yaşındaki bir gencin konservatuarda bulunan bir hocasıyla ilişkisini ve başarılı olmak için sarf ettiği çabayı bizlere anlatmaya çalışan Whiplash filmi tam bir kült film aslında. Herkese hitap etmese de Whiplash, filmi beğenenlerin hayatında her zaman önemli bir yere sahip olacaktır. Özellikle müzikle uğraşanlar için vazgeçilmesi çok zor bir film diyebilirim. Senaryodaki repliklerin yoğunluğuyla, gerilimin her dakika sürmesiyle oldukça sert ve anlamlı bir film olmuş Whiplash. Senaryo kısmını bir cümleyle geçmek istemiyorum çünkü filmdeki her replik bir köşeye not edilesi. Karşımızda oldukça yoğun fakat kurguya da fazla etki etmeyen bir senaryo var. Bu da filme ayrı bir hava katmış diyebilirim. Sanki filmde anlatılanlar karakterlerin sadece filmle ilgili bölümleriymiş gibi geliyor insana. Başkahramanımız haricindeki karakterlerin özel hayatları ucu açık şekilde bırakılıyor. Aslında bu durum birçok film için büyük bir olumsuzluk ama Whiplash ‘ın dahiyene hazırlanmış senaryosu bu konuyu bir avantaja çeviriyor, filme farklı bir hava katıyor. Tabii ki tam burada Damien Chazelle ‘den bahsetmek gerekiyor. Filmin senaryosunu yazan ve yönetmenliğini yapan Damien Chazelle gelecek için en çok umut beslediğim yönetmenlerin başında geliyor artık. Senaryosunu kendi yazdığı bir filmin yönetmenliğini yapmak büyük bir avantaj olsa da çekim teknikleri, düşmeyen temposu ile yeteneklerini tamamen sergilemiş kendileri. Gerçekten böyle bir konuya sahip filmde tempoyu filmin ilk anından sonuna kadar yüksek tutmayı başarmak büyük bir iş.


Yönetmenden bahsettikten sonra oyunculardan bahsetmemek tabii ki olmaz. Başrolde bulunan ve genç yetenekli bir bateristi canlandıran Miles Teller ‘ın performansını birçok kişinin aksine vasat bulduğumu söylemeliyim. Bana kalırsa bu roldeki başarısı onun kabiliyetinden değil yönetmen ve J.K Simmons ‘un onu oynatmasından kaynaklanıyor. J.K Simmons genç bir yetenek yaratmaya çalışan öğretmen rolünü harika oynamakla kalmamış, karşısındaki oyuncuyu da oynatmış, role dahil etmiş. Bunu sanırım dünyada yapabilen oldukça az sayıda usta var. Oscar ödüllerinde en iyi yardımcı erkek oyuncu dalında iki büyük favori var diyebilirim; J.K Simmons ve Edward Norton. Hangisi kazanır kestirmek çok zor fakat ikisi de bu performanslarıyla bu ödülü hak ediyor.


Yılın değil son yılların en başarılı filmlerinden Whiplash. Yüksek temposu ile zamanın nasıl geçtiğini anlayamayacağınız bir film. Kesinlikle dikkatlice izleyin. Çünkü filmin her bir repliği büyük anlamlar taşıyor. Harika vakit geçireceğinize ve kendinizi bir baterist gibi hissedip filmin gerilimine kendinizi kaptıracağınıza eminim.

Oscar adaylıkları:
En iyi film, En iyi uyarlama senaryo, En iyi yardımcı erkek oyuncu, En iyi kurgu,  En iyi ses miksajı

IMDB oranı:
8.6 / 10

Benim notum:

9 / 10

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder