İnsan kendi yolunu çizer !
Efsane filmler hakkında yazılacak çok şey vardır. The Departed kesinlikle suç dramasının efsanelerinden. Senaryosuyla , oyuncuların kalitesiyle, gerçekliğiyle insanı büyüleyen bir film. Zaten Jack Nicholson, Leonardo DiCaprio ve Matt Damon’ın birlikte oynadığı bir filmin başarısız olma ihtimali sıfıra yakın diyebiliriz. Bir de bu oyuncular güzel bir senaryo ve iyi bir yönetmen ile bir araya gelmişse karşınızda bir efsane var demektir. Ayrıca bir çok ödül sahibi olmasına rağmen Oscar ödülünü bir türlü alamayan yönetmen Martin Scorsese ‘de bu filmle Oscar 'a kavuşmuştur.(En iyi yönetmen dalında) 2006 yapımı olan filmimiz bize film ile birlikte bir çok şey de aktarmış. İyiler ve kötüler yoktur herkes her şey olabilir. Tek doğru olan şey insanın kendi yolunu çizdiğidir. Filmin senaristi Willian Monahan’nın tabiri ile film; insanların, hayatında yapmak istedikleri ve yapması gerekli olduğu şeyleri yapamayıp dışına çıkması, hata yapması ve bunun getirdiği trajediyi anlatıyor. Kısacası iyilerin iyilik yapamadığı, kötülerin kötülük yapamadığı bir tema. Her efsane film altında bir felsefe yok mudur zaten? Ancak filmin ufak bir kusuru da var. Çıktığı dönemde Amerika’da uyarlama bir senaryoya sahip olduğu için çok eleştirilmiş olsa da filmin kusurlu kısmı bana göre senaryonun karakterler hakkındaki eksikliği. Filmi izledikten sonra iki ana karakterin çocukluklarının eşit biçimde ele alınmadığı kanısı oluştu bende. Birisinin neden bu işe bulaştığı bize anlatılırken diğeri hakkında sadece ufak parçalara yer verilmiş. Açıkçası senaryo karakterlerin geçmişini bize anlatmada biraz yetersiz kalmış. Yine de The Departed izlenmesi gereken ilk yüz film listesine girebilecek kalitede bir film. Daha önce izlemediyseniz izlediğinizde ben bu filmi nasıl izlememişim diyeceğinize eminim.
İki farklı çocuk, iki farklı öz geçmiş, kendi gibi görünemeyecek hiç bir zaman kendi gibi olamayacak iki çocuk. Ve bu iki çocuk görevlerini yapmaya başladıkları bir anda kendilerini sonunda ölüm olan acımasız bir savaşın içinde bulurlar. Hem de birbirlerini bulmaya çalışırken.
Filmimiz köstebeklerle dolu bir mafya grubu ve bu mafya grubunu çökertmeye çalışan ancak kendi içindeki köstebekleri de bir türlü temizleyememiş olan bir polis teşkilatının mücadelesini anlatmaktadır. Ancak tehlike dolu bu dünyada her sır gizli kalamaz. Köstebeklerin varlığı anlaşıldığı anda amansız bir mücadele başlar. Köstebeklerin tek istediği farklı kimliklerde yaşamanın ağırlığından kurtulup hayata tutunabilmektir.
Öyle bir film ki etkisinden kurtulmak zaman alacaktır. Bu eşsiz film size yüz elli bir dakika boyunca keyifli zaman geçirme fırsatı sunmakta. Filmin daha başında koltuğunuza iyice kurulacak ve bir saniye bile filmin başından ayrılmak istemeyeceksiniz. Heyecanın sonuna geldiğiniz zaman kesinlikle şaşıracaksınız. İyi seyirler.
İMDB oranı : 8.5 / 10
Benim notum : 9.4 / 10
Kazandığı akademi ödülleri;
-En iyi film ödülü
-En iyi kurgu ödülü
-En iyi yönetmen ödülü
-En iyi uyarlama senaryo ödülü
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder