28 Ocak 2014 Salı

12 Years a Slave

 Bana göre karşımızda 2014 yılına damga vuracak bir film var. Drama, biyografi ve tarih türlerinin karışımı olarak ortaya çıkan bu film kesinlikle efsane filmler listesine hızlıca bir giriş yaptı. Filmi hiç duymadık nasıl bu kadar etkili olabilir diyebilirsiniz. Bunun sebebi filmin ülkemizde henüz gösterime girmemiş olması. 24 Ocak tarihinde sinemaseverlerle buluşacak olan bu filmi kesinlikle kaçırmayın derim. Tekrar filmimize dönecek olursak kesinlikle harika bir kurgu, son yıllarda izlediğim en iyi oyuncu performansı, filmin konusunu içine çok iyi işlemiş ve bunu filme de yansıtmış başarılı bir yönetmen( eminim zenci olmasının bunda büyük bir katkısı vardır) ve de gerçek bir hikayeden alınmış hatta kitabı da bulunan harika bir insanın eşsiz hayat öyküsünden oluşan bir senaryo mevcut. Filmin ne kadar başarılı olduğunu bu ekipten de anlayabilirsiniz. Sizi Amerika’nın 1800 lü yıllarının içine atıp kölelik illetinin hissettirdiği tüm acıları, korkuları, umutsuzluğu yaşatacak bir film 12 Years a Slave. Altın kürede en iyi film ödülünü alarak tırmanışına başlayan 12 Years a Slave’in Oscar’da da en iyi film dalında aday ve en büyük favori olacağını düşünüyorum. Tabii ki Oscar’da son yıllarda oluşmuş politik görüşten sıyrılabilirse. Burada eleştiriyi filme değil de Oscar ödüllerinin dağıtımına yapmamız da en büyük acılardan biri aslında.


 Filmimiz bahsettiğimiz gibi 1840’larda Amerika’da yaşanan köleliğin, özgür olarak yaşayan zencilere bile acılar çektirdiğini en iyi şekilde anlatıyor. Özgür zencilerin uzak şehirlere kaçırılarak köle haline dönüştürülmesini sağlayan insan tacirlerini ve bu tacirlerin eline düşen zencilerin yaşadığı korkuları gözler önüne seriyor. O kadar acı çekiyorlar, o kadar eziyet görüyorlar ki özgür oldukları halde özgürlüklerini söyleyemez hatta özgür olduklarını kendileri inkâr edebilecek kadar zor bir duruma düşüyorlar. Evet, belki de filmin üzerinde durduğu en önemli noktalardan biri bu. Bir çok duyguyu bizlere aynı anda yaşatan bu filme bir eleştiri yazmak neredeyse imkansız. Kalbinize dokunan bir film yaratmış Steve McQueen. Ben yaşanılan bir dramın perdeye gerçeklikten uzaklaşmadan bu kadar iyi yansıtıldığı başka bir film görmedim diyebilirim. Belki bizim yaşımız itibariyle izleyemeyip kaçırdığımız bir film varsa ve böyle bir film bilen varsa benimle paylaşabilirse de aşırı mutlu olurum.


 Biraz da bu eşsiz kadrodan bahsetmemiz lazım. Paul Giamatti, Brad Pitt, Sherlock’dan tanıdığımız Michael Fassbender gibi yıldızların yanına isimlerini tanımadığımız ama son derece başarılı isimler eklenerek çok iyi bir kadro kurulmuş. Her biri harika oynamış gerçekten. Brad Pitt’in de artık Hollywood’da ustalık dönemine geçtiğinin büyük bir habercisi bu film. Şöyle ki Morgon Freeman’ın da yaptığı gibi büyük filmlerde küçük ama kilit rol oynayan rollerde bulunarak filme harika soluk getirme tekniğinin son ürünü olmuş. Michael Fassbender’e de ufak bir parantez açıp asıl konuşmamız gereken adama dönelim. Sherlock’tan sonra ‘nasıl bir rolle karşımıza çıkabilir ki’ dedirten bir adamdı kendisi. Filmimizde o da çok sahnesi bulunmayan karakterlerden biri, az sahnede çok iş yapmak nasıl olurun dersini vermiş diyebilirim. Ve filmde konuşulması gereken en büyük adam; Chiwetel Ejiofor. Açıkçası ben kendisinin ismini bu filmi izlemeden önce bilmiyordum. Bu ismi bir yere not edin derim çünkü ilerde birçok filmde karşılaşacağız kendisiyle. Eşsiz bir oyunculuk örneği sergilemiş. Solomon Nourthup da kendisiymişçesine rolüne inanmış ve rolü yaşamış. Bence bir oyuncu için en zor roller gerçek bir hikayenin kahramanını canlandırmaktır. Hele ki böylesine dünyayı etkilemiş kölelik olgusunu anlatırken oyuncunun sorumluluğu çok yüksektir ve bunun altından kalkmak çok zordur. Chiwetel Ejiofor değil altından kalkmak, üzerine birçok şey ekleyerek eksiksiz yerine getirmiş rolünü. Kendisini gerçekten tebrik etmek gerek.


 2013 yılında çekimleri tamamlanan efsane olacağına emin olduğum ve de umarım ki birçok ödül toplamaya devam edecek bu filmi kesinlikle ve kesinlikle izlemenizi tavsiye ediyorum. İnsana birçok şey katacak bir film 12 Years a Slave.

 Oscar adaylıkları ; En iyi film, En iyi yönetmen, En iyi erkek oyuncu, En iyi yardımcı kadın oyuncu, En iyi yardımcı erkek oyuncu, En iyi uyarlama senaryo, En iyi kostüm tasarım, En iyi kurgu, En iyi yapım tasarım.

 Not: Altın Küre’de drama dalında en iyi film ödülünü almıştır.
(Yazı Oscar adaylıkları açıklanmadan önce yazıldı. Birkaç ekleme yaptım ancak yazının bütününü bu yönde inceleyemedim. )

IMDB oranı : 8.6 / 10

Benim notum : 9.4 / 10

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder