11 Ekim 2012 Perşembe

50/50

 Dram komedi karışımı hiç bir film beni bu kadar etkilememişti. Filmin konusu tabiki etkileme unsurunda büyük bir artı ancak bu filmde her şey yerli yerinde. Kanserle savaşan bir insan var karşımızda, hayatının en zor dönemlerini geçiren bir adam. Buna rağmen sıcak bir gülümsemeyle ekran başında ona destek olmaya çalışıyoruz. Komedi unsuru tam kıvamında yerleştirilmiş filme. Dram komedi filmlerinde bu dozu ayarlamak büyük bir ustalık ister. Komedi unsuru biraz bile fazla kaçsa filmin dramatik konusunu yer bitirir. Gerçek bir olaydan uyarlanan 50/50 boğazınızda yutkunma hissini hissettiğiniz zamanda size sıcak bir gülümseme verebilecek bir film. Joseph Gordon-Levitt , Seth Rogen ve Anna Kendrick’in mükemmel oyunculuğuyla dalında uzun yıllar unutulamayacak bir film 50/50. Özellikle Joseph Gordon-Levitt’e bir parantez açmak istiyorum. Rolünü o kadar içten oynamış ki film bittiğinde uyarlanan hikaye onun hayat hikayesiymiş deseler sorgulamadan inanırdım. Tabiki partneri Seth Rogen’ın bu konudaki yardımı atlanmamalı gerçekten o da harika bir iş çıkarmış. Alaca Karanlık’tan dolayı belki de çoğumuzun ön yargılı yaklaştığı Anna Kendrick ise bambaşka bir rol ile karşımızda. Gelecek yıllarda daha çok beyaz perdede görebileceğimiz bir oyuncu kendisi. Açıkcası beklentimin baya üstünde bir performans sergilemiş. Film izleyiciye o kadar açık ki karakterimiz olayları yaşarken sanki biz de onunla yaşıyoruz. Karakterimizin pskolojisi ve sosyal çevresiyle olan ilişkisi mükemmel yansıtılmış. Filmin tek kusurlu yanı konunun sadece hastalık evresine endeksli olması. Filmin sonuna biraz daha renk katabilirlermiş. 



 Söylenmek istenmeyen kelime ; ‘’Ölüm’’ 
 Filmimizde gayet sağlıklı bir yaşam sürerken aniden kanser olduğunu öğrenen yirmi yedi yaşındaki Alan’ın hayat hikayesi anlatmakta. Alan sağlıklı kalmak için kendine çok dikkat eden bir insan olmasına rağmen bu illetle burun buruna gelir ve ne yapacağını bilemez. Önünde yüzde elli yaşama şansı vardır. Alan ölümle yüzleşirken her şey başladığı gibi gitmez. Alan aslında sadece ölümle değil yalnızlığıyla da savaşmaktadır. Alan dibe vurduğu an da sevgiye sarılır. Alan hayata dönme mücadelesinde hiç yalnız kalmayacaktır. 

 
 Mutlaka izlenmeli böyle filmler. Hayata sımsıkı tutunmamızı sağlayacak, içimizi umut ve sevgiyle dolduracak, bize mücadele etmeyi öğretecek enfes bir film. 

 İMDB oranı : 7.9 / 10 

 Benim notum : 8 / 10 


 Filmden ufak bir not : En etkilendiğim sahne yirmi yedi yaşına gelip neden ehliyet almadığını açıklamasıydı. Kısacası yarınımızın ne olacağını bilemeyiz o yüzden hayatın tadını çıkarmalıyız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder