Yozlaşmış şehir Gotham’da Batman’siz adelet savaşı!
Gotham dizisi etkileyici bir giriş ile seyirci ile buluştu.
Özellikle ikinci bölüm nefes kesti diyebilirim. Gotham şehri ve James Gordon’un
mücadelesinden bahsetmemek tabii ki olmazdı. Öncelikle şunu söyleyeyim
beklediğimize değen bir dizi bizlerle. İlk bölüm sonrası kafamda birçok soru
işareti vardı. Ancak bir dizi için en azından 3 bölümlük bir sabır gerektiği
düşüncem beni Gotham’dan vazgeçirmedi ve bu sayede ikinci bölüm ile derin bir
oh çekip bu dizi olacak diyebildim.
Bildiğiniz üzere Gotham dizisi James Gordon’ın yozlaşmış
şehir Gotham için verdiği mücadelelerin Batman ‘siz kısmını ele alıyor. Batman
‘siz bir Gotham izlenmez gibi düşünenler oldukça yanılıyorlar çünkü bu dizi
aynı zamanda boşlukta kalan Batman karakterini de dolduruyor, daha doğrusu
Bruce Wayne ‘in karakterini dolduruyor. Bruce Wayne ‘in ailesini kaybettikten
sonra yaşadıkları Gotham dizisi ile detaylı bir şekilde işleniyor. Dizi de
beğenemediğim tek bir nokta var diyebilirim. O da yansıtılmak istenen şeylerin
abartıya kaçırılmış olması. Yani ailesini gözlerinin önünde kaybeden Bruce
Wayne büyük bir trajedi yaşıyor biliyoruz ancak bu çocuk bu kadar da güçsüz değil.
Yıllarca Batman serileri izledik ve Bruce Wayne ‘in her zaman güçlü bir
karaktere sahip olduğunu biliyoruz. Dizide aslında Bruce Wayne güçsüz ve
yardıma muhtaç bir çocuk izlenimi verilmiyor ancak yaşadığı trajedinin
büyüklüğünü bize tasvir edebilmek için biraz fazla uğraş gösteriliyor. Bu da
dikkatli bir izleyicinin haliyle gözünden kaçmıyor. Bu abartıya kaçma olayının
en büyük etkisi bir de Gotham şehri için yapılmış. Biliyoruz Gotham ‘da başta
adalet sistemi olmak üzere neredeyse bütün sistemler çökmüş, yozlaşmış ve
pisliğe bulanmış bir durumda. Ancak Batman filmlerinin özellikle Cristopher
Nolan’ın The Dark Knight serisinin bizlere verdiği bir mesaj vardı; Batman en
zorlu zamanlarda bile iyi insanlarda gördüğü ışık sayesinde mücadelesine devam
etti. Ancak Gotham dizisinde durum böyle değil şu ana kadar izlediğimiz kısımda
James Gordon ‘dan başka iyi bir insan yok. Bu gerçekten ciddi bir abartı çünkü
Batman ‘i daha önceden izlemiş kimseyi James Gordon’ın Gotham ‘ı kurtaracağına
ikna edemezsiniz ki durum da öyle değil. James Gordon Batman’a ışık veren ve
şehir için değerlerinden vazgeçmeden mücadele eden büyük bir kahramandır ancak
yürüdüğü yolda asla yalnız olmamıştır. Bahsettiğim bu konular dizi için büyük
problemler oluşturacak noktalar. Ancak dizinin daha ikinci bölümde olduğunu bu
yüzden dizinin ilerleyen bölümlerinde James Gordon ‘un yalnız kalmayacağına ve
Bruce Wayne ‘in kendi yolunu çizmeye başlayacağına inanmak istediğimi
söyleyebilirim.
Beğenmediğim noktadan detaylıca bahsettikten sonra gelelim diziyi
neden izlememiz gerektiği kısmına. Öncelikle dizinin kalitesinden bahsetmeliyim
herhalde. Gotham’da efektler ve çekimler bir dizi değil de yüksek bütçeli bir
film projesiymiş gibi başarılı. Gerçekten bir dizi için özellikle süper
kahramansız bir Gotham şehrini anlatacak dizi için bu kadar başarılı efekt ve
çekimler beklemiyordum. Sanırım Warner Bros bu diziyi gerçekten ciddiye alıyor
ve bu durum dizinin geleceği ve ilerde gelebilecek 3. Batman serisi için büyük
bir fırsat. Ayrıca senaryonun ciddi manada anlamlı ve güzel olacağı mesajı da
ilk iki bölümle veriliyor. İki bölümde bu kanıya nasıl vardın diye
düşünebilirsiniz. Dizinin daha ilk bölümünden senaryonun kapsamlı ve geniş bir
zemine yayılacağı mesajı izleyicilere verildi aslında. James Gordon henüz
kendisine bir düşman belirlemiş değil ancak şehir düşmanlarla dolu. Ayrıca bu
düşmanların ortak hedefi James Gordon değil birbirleri. Bunun yanında James
Gordon ‘un bir de Bruce Wayne sorumluluğu var. Daha hikâyeye katılmamış
muhtemel karakterleri de düşününce Gotham ‘ın bu konuda bir sorun
yaşamayacağını ve aksine iddialı bir senaryoya sahip olacağını rahatlıkla
söyleyebiliriz. Zaten bu konuda genel olarak Gotham diğer süper kahraman
şehirlerine göre inanılmaz yetilere sahip. Batman ‘in bir ilke savunuyor olması
da senaryo da yapım ekibine destek veren bir şey çünkü Bruce Wayne’i bu ilkeye
götüren yolu çizmek ve bunu anlatmak bile büyük bir sükse yaratacaktır.
Oyunculardan da kısaca bahsedelim istiyorsanız. Öncelikle
şunu söylemeliyim oyuncu seçimleri harika yapılmış. Dizi de yadırgadığım tek
oyuncu Alfred rolündeki Sean Pertwe oldu. Sanki bizim tanıdığımız Alfred ‘e
nazaran Bruce Wayne’e daha farklı bir yaklaşım sergileniyor gibi geldi bana.
Ancak bunu net konuşmak için birkaç bölüm daha beklememiz gerekiyor. James
Gordon ve Harvey Bullock seçimleri ise gerçekten mükemmel. Zaten dizinin bu iki
karakter üzerinden gideceğini düşünürsek dizi hanesine büyük bir artı daha
eklemiş oluyoruz. James Gordon rolündeki Ben McKenzie ‘yi bir çoğumuz The O.C
‘den tanıyoruz ancak kendisinin Batman: Year One filminde Bruce Wayne ‘i
seslendirdiğini de hatırlatmak gerek. Harvey Bullock rolündeki Donal Logue ‘yi
ise hepimiz Vikings dizisinden tanıyoruz. İki isimde dizide gerçekten inanılmaz
işler başarıyorlar. Bruce Wayne karakterini canlandıran David Mazouz ‘un
performansı ise standart bir çizgide ilerliyor. Henüz Cat Woman haline
gelememiş Cat karakterini canlandıran Camren Bicondova ‘da Gotham ile
kariyerine mükemmel bir başlangıç yapmış.
Gotham dizisi hemen hemen tüm izleyici kitlesinde büyük bir
beklenti yaratmıştı. Bu büyük beklenti ve bu projeden önce Gotham’ı anlatan
efsane olmuş bir film projesi olması Gotham dizisinin işini daha yayın hayatına
başlamadan oldukça zor bir duruma sokmuştu. Birinci bölüm büyük beklentilerimize
yetişemedi ancak dizi ikinci bölümüyle gelecek adına umutlu mesajlar verdi
diyebiliriz. Batman ve Gotham hayranı birisi olarak sadece Bruce Wayne ‘in
karakterinin nasıl geliştiğini görmek için bile bu diziyi izlerdim ancak dizi
buna gerek kalmadan harika işler yapmaya başladı. James Gordon ‘un bu yozlaşmış
şehri kurtarmak için verdiği mücadeleye mutlaka şans tanıyın derim.
İMDB oranı: 8.4 / 10
Benim notum : 8.7 / 10