2 Mart 2014 Pazar

Gravity

 Oscar adayları açıklandığından beri en büyük sürpriz olarak lanse edilen Gravity filmi var bugün yazımda. En büyük sürpriz olarak lanse edilmesinin yanında en çok eleştiriyi alan film de Gravity diyebiliriz. Filmi izlerken ister istemez bu eleştirilerin etkisine kapıldım ve beklentim de çok fazla değildi. Ancak şunu söyleyebilirim ki izlediğim en etkili gerilim filmlerinden biriydi.


 İlk olarak filmimizin genel konusunu konuşalım. Filmimiz uzayda istenmeyen bir kaza sonrası mahsur kalmış ve yeryüzüne dönmeye çalışan acemi bir astronotun hikayesini anlatıyor bize. Holywood’un uzaya bakış açısını hepimiz çok iyi biliyoruz. Ve ben kendi adıma şunu söyleyebilirim ki uzaylı istilalarından ya da uzayda yaşayan ırkların savaşlarından gerçekten bıkmıştım. Gravity kesinlikle sinemaya yeni bir soluk ve de en önemlisi büyük bir yaratıcılık getirmiş. Konu çok basit gelebilir ancak bu konuyu işlemesi ve kurgulaması o kadar zor ki, bunu filmi izlerken daha iyi anlayacaksınız. Uzay temasını bu kadar gerçeklikle işleyen, uzayda neler olduğunu değil de uzayda olmanın hissini vermeye çalışan ilk film Gravity. Ve ilk olmasına rağmen şaşılacak şekilde de başarılı. Tüm bu etkenler kesinlikle filme olan eleştirileri yersizleştirmeye yeter de artar. 
Bana göre gerçekten saygı duyulması gereken bir iş.


 Koskoca filmde sadece yaratıcı bir fikir ve kurgu olması onun Oscar’a on dalda aday olmasını haklı çıkarır mı? Diyebilirsiniz. Emin olun Gravity’nin başarısı bununla sınırlı değil. Gerek müzik efektleriyle gerekse görsel efektlerle film o kadar başarılı şekilde bütünleştirilmiş ki hem olayların heyecanını hem de gerilimini sanki oradaymışsınız gibi hissediyorsunuz. Bu konuda son yıllarda izlediğim en başarılı film Gravity’dir. Tabii ki çekim tekniklerinin de uzayda olmanın hissini vermede payı çok büyük. Kamera sanki gerçekten uzayda bulunan bir kameramanın ellerinden kayıt almış gibi. Böylece kendimizi bir anda filmin içinde buluyoruz.



Oyunculardan bahsetmezsek olmaz tabii ki. Sandra Bullock ve George Clooney gibi son derece popüler isimler tercih edilmiş başroller için. Tabii ki karakter üzerinden gidecek bir filmin dikkat çekebilmesi için en önemli şey güvenebileceğiniz bir aktör ile yola devam etmektir. Filmin yönetmeni ve senaristi olan Alfonso Cuaron’un yapımcıyla oyuncu seçimleri de çok başarılı bu yüzden. Bu usta isimler rollerinin hakkını gene fazlasıyla vermiş. Hatta Sandro Bullock rolünü o kadar inandırıcı oynamış ki Oscar’da en iyi kadın oyuncu dalında favorilerden olmayı başarmış.


 Arka arkaya geçmişi tekrar eden film sektörüne böyle yaratıcılıklar katan filmlere gerçekten saygı duyulması gerekiyor. Hele ki yaratıcılıkla sınırlı kalmayıp çok da başarılı bir filmi kesinlikle kaçırmadan izlemek gerek. Dramayı, gerilimi ve de bilim kurguyu uzay temalı bir filmde bu kadar gerçeklik içinde oluşturmak ve de bunda başarılı olmak gerçekten çok zor. Umarım Oscar’dan eli boş dönmeyen bir film olur Gravity. Şahsen ben bana uzayda olmanın hissini yaşatmaya çalışan bir filmi sırf merakımdan bile izlerim. Dipnot olarak şunu söyleyeyim benim en iyi görsel efekt ve en iyi ses kurgu dallarında en büyük favorim Gravity.

 Oscar adaylıkları ; En iyi film, En iyi yönetmen, En iyi kadın oyuncu, En iyi müzik, En iyi kurgu, En iyi yapım tasarımı, En iyi ses kurgu, En iyi ses miksajı , En iyi görsel efekt


IMDB oranı : 8.3 / 10

Benim notum : 8.8 /  10