22 Kasım 2013 Cuma

Almost Human

 Yeni yayın dönemine Amerika’da kesinlikle çok hızlı ve etkili bir biçimde girildi. Daha ilk bölümleriyle rekorlar kıran diziler de bu durumun göstergesi. Karşımızda onlardan biri var ; Almost Human. Pilot bölümüyle çok konuşulan, İMDB sıralamasında da hızla üst sıralara tırmanan Almost Human dizisinin gerçekten ilgi çekici bir hikâyesi var.  Özellikle hikâye ve oyuncu seçiminin uyumu da harika olmuş. Yargıç Dredd filminden hatırladığımız Karl Urban burada da benzer bir rol ile karşımıza çıkıyor. Dizinin senaryosunu kim okusa rol için seçebileceği aktörlerin başında Karl Urban gelirdi kesinlikle. Daha yalnızca iki bölüm yayınlanmış bir dizi hakkında uzun uzadıya söyleyecek bir şeyler olmasa da dizinin harika bir başlangıç yaptığını ve uzun yıllar çok konuşulacak bir yapım olacağını söyleyebiliriz. Bilimkurgu, gerilim ve aksiyon seven herkesin favori dizilerinden biri olacağına eminim. Dizinin arkasında Fringe’in yapımcılığını ve senaristliğini üstlenmiş olan J.J Abrams ile J.H Wyman’ın olması da dizinin potansiyelini bizlere anlatmaya yetiyor diyebilirim.

 Dizimiz 2048 yılında geçmekte. Kahramanımız John Kenex, polis departmanında yönettiği bir operasyonda ağır yaralanıp bir bacağını ve ortağını kaybetmiş, ayrıca 17 ay komada kalmış ünlü bir dedektif. Sonunda görevine geri döner ve bir robotla ortak olmak zorunda kalır. Ancak kendisi robotları geçmişte yaşadığı o operasyon yüzünden sevmeyen biridir. Departman tarafından kendisine verilen robottan kurtulur ve eski teknolojiye sahip artık üretilmeyen bir robot olan Dorian’ı yardımcısı olarak alır. Dorian’ın bilmediği bir özelliği vardır o da Dorian’ın duygusal tepkiler verebilen ve insana en çok benzeyen robot türü olmasıdır.
Tahmin edebileceğimiz gibi dizi bu iki ortağın yaşamları ve suçla mücadeleleriyle ilgili bir yapım olacak. 

 Aksiyonu son derece bol olan ve hikâyeyi bize kısaca özet geçen pilot bölümü izledikten sonra ne kadar kaliteli ve umut vaat eden bir yapım olduğunu göreceksiniz. Almost Human beni bu sene için en çok heyecanlandıran yapımlardan biri oldu. İlerleyen bölümler ile birlikte son derece heyecanlı ve gelecek bölümünü dört gözle beklediğimiz dizilerden biri olacağına eminim. En azından bu konuda J.J Abrahms ile J.H Wyman’a sonsuz güveniyorum. Umarım Fringe’in başarısını tekrar ettirebilirler. Bu arada dipnot olarak söylemeliyim ki pilot bölümüyle IMDB’de en çok oyu alan dizilerin başında geliyor Almost Human.
Keyifli seyirler.

IMDB oranı : 8.6 / 10

Benim notum : 8 / 10

10 Kasım 2013 Pazar

Agents of S.H.I.E.L.D

 Birçoğumuz süper kahramanlardan oluşan bir dünyaya ve bu dünyaları bizlere sunan filmlere bayılıyoruz. Süper kahramanlar deyince de aklımıza ilk olarak tabii ki Marvel şirketi geliyor. Şimdi size bir filmden bahsetmeyeceğim, bir diziden bahsedeceğim. Hem de bütçe olarak her bölümü en az bir sinema filmi kadar değerli bir diziden. Dizimizin adı “Agents of S.H.I.E.L.D.”. Öncelikle izlediğim pilot bölüm ve ilk iki bölümün akabinde çok şaşırdığımı ve bir o kadar da etkilendiğimi söylemek istiyorum. Süper kahramanları barındıran bir dünyayı anlatacak bir dizinin çok zaman ihtiyacı olur diye düşünüyordum ama Marvel yetkileri bu durumu atlatacak büyük bir çözüm bulmuşlar. Yeni bir dünya yaratmamışlar geçmişte çekilmiş ve Marvel’a ait olan bütün filmlerin geçmişini kullanmışlar. Ve bu durum hakikaten diziyi çok uç bir noktaya taşımış. Örneğin dizi The Avengers film serisinin sonuyla bağdaşıyor hatta Thor’un sonuna da göndermeler mevcut. Bunun dışında bol bol sevgili Tony Stark’tan bahsediliyor, yani dizimiz Iron Man’i bile barındırıyor. Bunun bize diziyi kabullendirmesinin dışında çok büyük bir artı durumu daha var tabii ki. O da bu karakterlerin hepsini ilerde dizide görebilme olasılığımız. Yapımcılar böyle bir şeyden bahsetmemiş olsa da diziyi izleyince bu karakterlere özellikle Tony Stark’a bolca açık kapı bıraktıklarını göreceksiniz. Özellikle ikinci bölümün sonunda The Avengers hayranlarına büyük bir sürpriz mevcut.


 Evet Marvel’ın stratejik hamlelerinden dizimize dönecek olursak dizimiz düşündüğünüz gibi süper kahramanların kötülerle savaşını barındırmıyor. Bu da gerçekten dizinin ilerde efsane olabilmesi için büyük bir fırsatı doğuruyor. Fringe dizisi bittikten sonra yerini bir türlü dolduramadık diyenlere de büyük bir sürprizim var. Agents of S.H.I.E.L.D tabii ki Fringe’ın bizlerde bıraktığı etkiyi yakalamaya çalışmıyor ancak konu olarak benzediklerini söyleyebilirim. Şöyle ki dizimiz dünyada yaşanan doğa üstü olaylara, objelere ve bazı bilinmeyen karakterlere karşı önlem alma ve dünya barışını sağlamaya çalışan bir ekibin hikayesini anlatıyor bizlere. Yukarıda da bahsettiğim gibi dizi Marvel’ın yarattığı bütün karakterleri ve hatta o karakterlerle yaşanan olayları yaşanmış kabul edip ( örneğin Marvel filmlerinden hatırladığımız uzaylı istilasını bile ) bu olayların halkta bıraktığı etki üzerine bu ekibin kurulmasını ve bu olayların bir daha gerçekleşmesine engel olmaya çalışmasını anlatıyor. İki dahi, iki harika ajan , riskli bir kız ve onların başlarında bulunan ölümden dönmüş eski kahramanlarımızdan birinden oluşan bu ekip bizlere bol aksiyon , heyecan , macera vaat ediyor. Ayrıca ekstra bir bilgi de  How I Met Your Mother hayranları için vereyim. Robin yani Cobie Smulders’da bu dizide yer alıyor. How I Met ‘in finaliyle sanırım rolleri de baya bir artacaktır.


 Yayınlandığı günden beri çok konuşulan ve reyting rekorları kıran bu dizi eminim ki kısa zamanda ülkemizde de fırtınalar estirmeye başlayacaktır. Çoğu yeni dizi başladığı zamanlarda rayına oturana kadar pek keyif vermez , bu duruma bir çok örnek verebiliriz . Ancak Agents of S.H.I.E.L.D kesinlikle öyle değil. Bunda Marvel imzasının büyük bir artısı var kesinlikle. Büyük bir bütçe , güzel seçilmiş bir kadro , ilginç bir hikaye. Yeni bir dizi için olması gerekenden kesinlikle fazlası var. Benim önerim çok geç kalmadan başlamanız.

İMDB oranı : 7.3 / 10

Benim notum : 7.5 / 10